28 Mart 2009 Cumartesi

NAR

Nar cenetin meyvesi derdi büyüklerimiz. Hadîs-i serifte nar meyvesi ,"İçlerinde (her türden) meyve, eşsiz-hurma ve eşsiz-nar vardır. (Rahman Suresi, 68) “Her narda bir damla cennet suyu vardir.diye geçer. Canlı kırmızı çiçekli, dört köşe dallı, hafifçe dikenli bir ağaçdır. Yaprak kenarı ve sapı kırmızımtraktır. Çiçekleri parlak kırmızıdır. Meyvesi portakal büyüklüğünde, esmer kırmızı renkli, çok tohumludur. Yenen kısmı,içndeki etli ve bol sulu tohumlu kısmıdır.Avrupa da, tıp alanında hastalıkları tedavi etmek için kullanıldığı bilinir. Anayurdu Asya olan nar ağacı çok eski çağlarda götürüldüğü Kuzey Afrika ve Güney Avrupa da halen yetiştirilmektedir.Genelde Akdeniz kıyılarında görülen narın özellikle Fransa, Kıbrıs, Tunus, İtalya, Türkiye, İspanya ve Arabistan'da yaygın olarak üretimi yapılır.Türkiye'de nar üretiminin yarıya yakını Ege, geri kalanı ise Akdeniz bölgesinden sağlanır. Şarkılarda şiirlerde her an adı geçen bu meyvenin nar tanelerinin bazı toplumlarda yaşam sembolü olduğuna inanılır. Eski Mısır da nar meyvası, din adamları tarafından kutsal sayılmış ve kumaşlrda motif olarak kullanılmıştır. Mimari figürlerde de nar işlemelerine rastlanır. Dünya Mutfağında ve bizim mutfaktakı yerı Özellikle Ege ve Akdeniz bölgesinde nardan nar ekşisi adı verilen bir sıvı elde edilir ve başta salata olmak üzere pek çok yemeğe tatlandırıcı olarak eşlik eder.Güneydoğu bölgesi yemeklerinde nar suyu çok kullanılır. Nar meyvasının taneleri tart ve pasta yapımında, Avrupanın bazı bölgelerinde de çorba ve sosların ana malzemesi olarak Batı mutfaklarında nar; tatlı, tuzlu ve sıcak olarak tüketilir.. Özellikle Fransız mutfağında peynirle birlikte servis edilerek başlangıç olarak sunulur. Ayrıca pasta, tatlı ya da yemeklerin süslemelerinde kullanılır. İçkilerde de nar suyu birçok kokteylin esas maddesidir.Taze olarak meyvası yenen narın suyundan şurup, pekmez ve likör yapılır. Asırlardır her seye konu olmuş bu meyvenin insan sağlığındaki faydaları da ilim adamları tarafından kanıtlanmıştır.Nar, şifalı bitkiler içinde yer alır "Amerikalı bilimadamları, nar suyunun ileride prostat kanseriyle mücadelede kullanılabileceğini kaydettiler .ABD'deki Wisconsin Üniversitesi'nde görevli bilimadamı Hasan Mukhtar başkanlığındaki ekip, fareler üzerinde yaptığı araştırmada, farelerin içme suyuna nar suyu kattı. Kanserin ilerleme hızının, nar suyu miktarı artıkça yavaşladığını tespit eden bilimadamları, bundan sonraki deneylerde nar suyunun insanlardaki etkisini araştıracaklarını açıkladılar.Ekibin başkanı Mukhtar, ''Bu sonuçların, narın kansere ve özellikle de prostat kanserine karşı etkin maddeler içerdiğinin kanıtı olduğunu'' ifade etti. Bilimadamları, farelere verilen nar suyu konsantresinin, insanların bir günde içebileceği nar suyuna eşdeğer olduğunu da belirttiler. Antioksidan yönünden zengin olan nar, daha önce yapılan araştırmalarda da ciltteki tümörlerin büyümesini yavaşlatmıştı."Ankara, aa Nar suyundaki antioksidan miktarı, kırmızı şarap, yeşil çay, kızılcık ve portakal suyuna göre 3 kat daha fazla. 1 bardak nar suyu, 2 kadeh kırmızı şarap, 10 bardak yeşil çay ve 4 bardak kızılcık suyu ile aynı seviyede antioksidan madde içerdiği, Narda ayrıca C vitamini, demir ve potasyum var. Narın 100 gr.da 20 mgr. C vitamini bulunduğu Vücuda enerji veren meyvalardan biri olan narın 100 gr.ında 62 kalori var olduğu ayrıca bol miktarda şeker, mineral içerdiği ve potasyum bakımından da zengin olduğu bilim adamları tarafından söylenir.Ağaçın gövde, kök ve dal kabukları; nişasta, mannit, reçineli maddeler, asitler, tanen, punicin ve olkoloidler taşır. Nar kabuğundan yapılan ilaçlar tenya düşürmek için kullanılıyor..Narın vücudu ve kalbi kuvvetlendirme, ishali kesme, şerit düşürme, burun poliplerine faydalı olma gibi yararları bulunduğu söylenir. Ancak içerdiği bazı kimyevi maddeler yüzünden mide ve bağırsak hastalığı olanların, küçük çocukların ve hamilelerin fazla kullanmamaları tavsiye edilir. Tatlı nar midede çabuk çözüldüğü için hazmı kolaydır. Ancak zaman zaman midede şişkinlik ve gaz meydana getirdiği için ateşli hastalığı olanlara iyi gelmeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca tatlı nar mideyi kuvvetlendirdiği, boğaza ve akciğerlere faydalı olduğu, öksürüğe iyi geldiği, Ekşi nar ise mide yanmalarına karşı faydalı olduğu idrar söktürdüğü ishali kusmayı kabızlığı kalp ve mide ağzındaki ağrılara iyi geldiği yazılır. Suyu zarıyla birlikte çıkarılıp bal ile merhem kıvamına gelinceye kadar pişirilip diş etlerine sürüldüğünde diş eti tahrişine iyi gelir. Dolama / tırnak iltihabı ve cerahatli yaraların tedavisinde nar çekirdeğinin balla birlikte karıştırılarak merhem halinde tatbik edilmesi tavsiye edilir. Nar çiçeği de yaralar için kullanıldığı söylenir.
NOT: Zaman zaman midede şişkinlik ve gaz meydana getirdiği için ateşli hastalığı olanlara iyi gelmeyeceği belirtilmiştir. Ancak içerdiği bazı kimyevi maddeler yüzünden mide ve bağırsak hastalığı olanların, küçük çocukların ve hamilelerin fazla kullanmamaları tavsiye edilir.Tabiki her şeyin fazlası zarar olduğuda unutulmamalıdır
alıntı

27 Mart 2009 Cuma

TAVUK ÇORBASI


Malzemeler

1 adet tavuk budu

5 su bardağı su

4 yemek kaşığı yoğurt

1 adet yumurtanın sarısı

1,5 yemek kaşığı un

2 - 3 diş sarımsak (dövülmüş)

2 yemek kaşığı yağ

1 çay kaşığı pul biber

1 çay kaşığı kuru nane

Arzuya göre tuz ve sirke
Yapılışı

Tavuk budunu 5 bardak su ile haşlayın.Haşlanan tavuğu iyice küçük parçalar halinde birbirinden ayıralım. Bir kasede yumurta ve yoğurdu çırpın. Tencereye unu ekleyip kavurun. Tavuk suyunu ekleyip pütürleşmeden karıştırıcı tel ile iyice çırpın ve kısık ateşte kaynayana kadar, arada bir karıştırarak pişirin. Kaynamaya başladıktan sonra çorbadan bir kaç kaşık alarak terbiyeye ekleyin ve karıştırın. Daha sonra terbiyeyi yavaş yavaş çorbaya ekleyin ve kayanamaya baslayınca sarımsağı ekleyin. Tavukları ekleyip bir kaç taşım daha kaynatın ve ateşten alın.Tuzunu ekleyin.Yağı bir tavada kızdırıp biber ve naneyi ekleyin.Servis yaparken biberli nanesini dökün.Afiyet olsun...

ORMAN KEBABI


Malzemeler800 gr. kuşbaşı et
6 çorba kaşığı tereyağ
4 orta boy soğan (her biri 4’e bölünmüş)
3 orta boy kabukları soyulmuş domates
2 çorba kaşığı domates salçası
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
3 su bardağı et suyu
6 küçük patates1 büyük havuçYarım su bardağı iç bezelye
Yapılışı

Bir tencerede orta ateste tereyağını kızdırın. Etleri koyup pembeleşene kadar ara ara karıştırarak sote edin.
Soğanları ekleyip 5 dk. daha pişirdikten sonra rendelenmiş domates ve domates salçasını ekleyin. Tenceredeki malzemeyi 20 dk. süreyle dibinin tutmamasi için ara sıra karıştırarak suyunu çekene kadar pişirin.
Tuz, biber ve et suyunu ekleyip, tencerenin kapağını kapatarak 30 dk. daha pişirin.
Doğranmış havuç,doğranmış patates ve bezelyeyi ekleyin. 30-40 dk. daha pişirin ve tencereyi ateşten alın.Servisinizi yapın,afiyet olsun...

KURU KÖFTE


Malzemeler

300 gr dana kıyma

1 yumurta

1 kuru soğan

2 yemek kaşığı köfte harcı

1 yemek kaşığı sıvı yağ

1 çay bardağı su

5 yemek kaşığı ekmek içi

Tuz ve maydanoz

Yapılışı

Soğanı rendeleyin bir kaba koyun sırayla diğer malzemeleride ekleyin yoğurun istediğiniz köfte şeklini verin isterseniz buzdolabına koyun dinlensin ister hemen kızartın.Yanınada ister pilav yapın isterseniz lavaşta dürüm yapın.Afiyet olsun...

ALİ NAZİK


Malzemeler

500 gr. kuşbaşı eti

4 adet patlıcan (közlenmiş)

200 gr. yoğurt

50 gr. tereyağı

Yarım çay kaşığı pulbiber

Bir çay kaşığı tuz

3 diş sarımsak
Yapılışı

Patlıcanlar frında veya ocakta közlenir.Kabukları soyulup kuşbaşı şeklinde doğranır. Sarımsak ezilip tuzu atılır, yoğurdun içine konur ve karıştırılarak Alinazik sosu hazırlanır. Kuşbaşı etlerimiz tencerede pişirilir. Pişirilen et Alinazik sosunun üzerine dökülür. İyice ısıtılmış tereyağının içine yarım çay kaşığı biber katılır. Bu yağ Alinaziğin üzerine dökülüp servis yapılır.

BELİ KIRIK YEMEĞİ


malzemeler

• 4 adet orta boy patlıcan

• 300 gr köftelik kıyma

• 1 adet soğan

• 2 adet orta boy domates rendesi

• 3-4 adet sivri biber

• 1 çorba kaşığı domates salçası

• 1 su bardağı su

• 1-2 diş sarmısak

• Tuz, karabiber

Hazırlanışı

Patlıcanlar kabukları alacalı soyularak tuzlu suda bekletilir. Bu arada kıyma, rendelenmiş soğan, tuz, karabiber yoğurulur. Yoğurulan harçtan yuvarlak, yassı köfteler hazırlanır. Tuzlu sudan çıkarılan patlıcanlar tamamen koparılmadan enine 5 cm kalınlığında dilimlere ayrılır. Hazırlanan köfteler patlıcan dilimlerinin arasına birbirinden kopmamasına dikkat edilerek yerleştirilir.Köftelerin yerleştirilmesiyle kıvrılıp yarım ay şeklini alan patlıcanlar yağlanmış tepsiye yerleştirilir. Patlıcanların üzerine domates rendesi ilave edilir. Salça 1 bardak su içerisinde ezilir. Hazırlanan karışım 1 çay kaşığı tuz da eklenerek tepsiye dökülür. Patlıcanların aralarına sivri biberler ve birkaç adet sarmısak yerleştirilir. Fırında patlıcanlar ve köfteler kızarıncaya kadar pişirilip servis yapılır. Afiyet olsunn...

HOTEL AMASRA




Otelimiz, 18 oda, 1 süit oda ve 20 bungalow odadan oluşmaktadır.200 kişi kapasiteli restaurantı açık bahçesi ile 600 kişiye hizmet verebilecek kapasitedir.Odalarında Uydu TV yayını, Mini bar, saç kurutma makinesi, oda servisi, direk telefon, kuru temizleme, kalorifer,24 saat sıcak su mevcuttur.***Antalya kadar sıcak, Abant kadar doğal, Safranbolu kadar eşi bulunmaz, Küre dağları kadar temiz,Karadeniz kadar hırçın, Eviniz kadar yakın...!



Our hotel have 18 rooms,a suite room and 20 bungalow roomsThe restaurant which capacity is 200 people together with its outdoor garden is capasity to serve 600 peopleRooms have satellite tv system,mini bar,hair dryer,room service,direct telephone,dry cleaning,radiator and 24 hour hot waterHot as Antalya,nature as Abant ,unique as Safranbolu , clear as küre mountains , shrewish as Karadeniz, close as your home…!
Bartın- Amasra - 17 Km.
Bartın- Ankara
283 Km.
Bartın- İstanbul
420 Km.
Bartın-İzmir
720 Km.
Bartın- Antalya
805 Km.
Bartın- Eskişehir
454 Km.
Bartın- Erzurum
988 Km.
Bartın- Hakkari
1581 Km.
Bartın- Sinop
375 Km.
Bartın- Kocaeli
309 Km.
Bartın- Çankırı
279 Km.
Bartın- Çanakkale
701 Km.
Bartın- Aydın
864 Km.
Bartın- Kayseri
602 Km.
Bartın-ŞanlıUrfa
1092 Km.
Bartın- Kastamonu
181 Km.


Kirazlar Turizm Ltd. Şti.Bakacak Mevkii - Amasra/Bartın TürkiyeEmail: mailto:info@kirazlarotel.nethttp://www.kirazlarotel.net/ Posta Kodu : Tel : +90 (378) 315 39 81 (pbx)Fax : +90 (378) 315 39 85

TATİL BELDESİ MARMARİS







Marmaris çam ağaçlarına sırtını dayamış doğal limanıyla, palmiye ağaçlarıyla süslenmiş kıyı şeridinin ucundaki mimarisi, eşsiz plajları ve kristal görünümündeki denizi, yüzme ve her türlü su sporu ile yatçılık için ideal bir tatil beldesidir.
Marmaris Ege Bölgesinin en güzel turistik beldelerinden ve önde gelen yatçılık merkezlerinden birisidir. Sahip olduğu çam ormanları nedeniyle halk arasında “Yeşil Marmaris” olarak bilinir. Marmaris, doğal olarak çok iyi korunmuş bir liman ve iskele ile dünyanın her tarafından gelecek yatlara hizmet verebilecek yüzlerce yat kapasiteli marinalara sahiptir.
Sahip olduğu doğal güzellikler yanında Marmaris turistlere birçok modern tesisler sunar. Ayrıca Marmaris halkı yerli ve yabancı ziyaretçileri her zaman sevgiyle kucaklar.
Deniz kenarındaki veya Marmaris içerisindeki lokantalarda yenilen bir akşam yemeğinden sonra, gecenin kalan kısmını Barlar Sokağında yer alan hareketli barlarda,diskolarda veya gece kulüplerinde geçirebilirsiniz.
Marmaris’e yaptığınız ziyareti birçok seçenekleri bulunan çevre gezileriyle tamamlayabilirsiniz.bunlar yarım veya tam günlük, kano turları ,at gezintisi ,doğa yürüyüşleri yat turları ,köy gezileri,cip safari ve Efes, Pamukkale,Dalyan ve Kaunos gibi bölgeleri ziyaretler şeklinde geniş bir yelpaze sunulmuştur.
Marmaris ve dolayları güzel bir dantel gibi grift kıyılar ve körfezlere sahip olmakla övünür.Gökyüzünün ve denizin mavisi çam ormanlarının yeşili birbirleriyle kucaklaşırlar. Doğa, gözün görebileceği birbirinden harukalede resimler sergiler. Doğal güzellikler yalnızca birkaç ay için değil doğayı seven yerli yabancı herkese bütün bir yıl boyunca kucak açar.
Marmaris ve dolayları muhteşem ve güzel doğasıyla ,geçmişe ışık tutan etkileyici arkeolojik yapısı bakımından çok zengindir. Bölgenin doğal güzelliği yanında tarihi Karya ve sayısız antik şehirler bizi cezp etmekte asırlık mirası günümüze taşımaktadır. Marmaris’ten günü birlik gidiş gelişlerle ziyaret edilebilen antik şehirler Anadolu’nun kültürel mirasını Ege ve Akdeniz’de yansıtır.
Marmaris Ve Çevresindeki Marinalar Dünyadaki benzerleriye mukayese edilebilir dünya sınıfı marinalar Ege Kıyısı boyunca yer alır. Beklenebilecek her türlü imkan ve araçlar 5 yıldızlı otel konforunu aratmayacak tuvalet ve banyolarla donatılmışlardır. Marinaların çevresinde şahane Türk mutfağının sunulduğu restoranlar ve barlar,alış veriş müptelalarının kendilerine terapi uygulayabilecekleri dükkan ve butikler yer almaktadır.
Marmaris ve çevresindeki Marinalardan bazıları :
1- Setur Kuşadası MarinaKapasite :Denizde 450,Karada 100,Uluslararası Havaalanı 50 km2- Port Bodrum YalıkavakKapasite :Denizde 550,Karada 100,Uluslararası Havaalanı 52 km3- Bodrum D-Marin Turgutreis MarinaKapasite :Denizde 475,Karada 50,Uluslararası Havaalanı 30 km4- Milta Bodrum MarinaKapasite :Denizde 350,Karada 100,Uluslararası Havaalanı 120 km5- Marmaris Martı MarinaKapasite :Denizde 720,Karada 180,Uluslararası Havaalanı 100 km6- Marmaris Netsel MarinaKapasite :Denizde 600,Karada 800,Uluslararası Havaalanı 97 km7- Marmaris Yacht MarinaKapasite :Denizde 205,Karada ,Uluslararası Havaalanı 26 km8- Göcek İltur Club MarinaKapasite :Denizde 400,Karada 180,Uluslararası Havaalanı 22 km9- Port Göcek MarinaKapasite :Denizde 85,Karada,Uluslararası Havaalanı 20 km10- Göcek Skopea MarinaKapasite :Denizde 400, Uluslararası Havaalanı 55 km
Kalesi : Marmaris Kalesi Kemeraltı mahallesinde ,deniz kıyısında yüksekçe bir tepenin üzerinde kurulmuştur.herodotos tarihi ilk kalenin İyonya’lılar tarafından MÖ 334 yılında yapıldığını yazar. Kaleyi fetheden İskender bu önemli kaleyi onartmıştır. Yılların ve çeşitli olayların tahribatıyla yıpranan kale Menteşe Beyi İbrahim Bey zamanında, daha sonra da Marmaris hakimi Gazi Ahmet Bey tarafından limanıyla birlikte onarılmıştır. Kare planlı zarif bir yapıdır.
Marmaris Müzesi : 1991 yılından bu yana hizmet veren Marmaris Müzesi eski kentin merkezinde yer alan kalede bulunmaktadır. Aslında kale ,mimari yapısının özelliğiyle de bir müze niteliğindedir. Eserler iki kapalı mekanda ve bahçede,açık alandadır. Kapalı salonların ikisinde ve bahçede sergilenen arkeolojik eserler bölgeden toplanmıştır. Bunlar Helen,Roma ve Bizans çağlarına ait amforalar ,toprak kandiller,cam eserler ,silahlar,ok uçları,paralar ve süs eşyalarıdır. Etnografya salonunda ise Osmanlıların son dönemlerinde kullanılan mobilya,halı,kilim,kap-kacak ve çeşitli mutfak eşyaları sergilenmektedir. Diğer kapalı mekanlar ise sanat galerisi,büro ve depo olarak kullanılmaktadır.
Çarşı Market: Gezinti yerinin kalbinde yuvalanmış ,Osmanlı Kalesinin gölgesinde yer alan Eski Çarşı Market şehir dışındaki kapalı çarşı yerlerine en uygun alternatiftir. Eski kapalı çarşı yer alan sergilerde orijinal ,mükemmel kalite ve uygun fiyata her şeyi bulabilirsiniz. Bit pazarının da dahil olduğu 200′den fazla dükkanın çalıştığı Pazar günleri en işlek günlerdir. Hafta içinde 11.00 ve 16.00 saatleri arasında marketteki çeşitli dükkanlar daha sakin, öyle saatlerinde genç kalabalığı cezp eder. Bakır ve ahşap dekorasyon malzemeleri mücevherat ve bölgesel desenli elbiseler liman boyunca sıralanmış dükkanlarda ve kale içinde satılır. Meşhur marmelat ve bal almak için en uygun yer şehrin batısındaki su tarafına yalın Cuma Pazarıdır.Perşembe Pazarı(meşhur Cuma Pazarı): Marmaris Köy Marketinde meyve,sebze,dokumalar ve kadın,erkek ve çocuk kıyafetleri ,moda kıyafetlerden taklit tasarım eşyalara ve geçmiş sezonundan kaçırılmayacaklara kadar her şey satılmaktadır. Spor kıyafetler, yatak örtüleri ,masa örtüleri ve ev tekstili de önemli yer tutar. Çarşı G.Mustafa Muğlalı Caddesi ve civarında yer alır. Perşembe günleri 09.00-18.00 saatleri arasında açıktır., en uygun ziyaret saati öyleden sonra geç vakittir.
Türkiye tekstil ürünleri ,cam eşyalar,deri,halı,çömlek,fıstık ve elbette baklava ve lokumuyla meşhurdur. Mahalli nakışlar ve elişleri de pazarın dikkate değer ürünleridir.
Halıcılık : Halıcılık özellikle çok meşhur olup bütün dünyaya ihraç edilmektedir. Halılar köy kadınları ve kızları tarafından elde dokunmaktadır. Güzel renkler elde etmek için doğal boyalar kullanılmakta ve her halı kendine has bir hikaye anlatır. Her bölgenin kendine has bir motifi vardır. Bir halıyı dokumak bazen 5 yıl sürebilir. Kilimler,sumaklar,ipek halılar ve yün halılar arasında seçiminizi yapabilirsiniz.ipek halılar tablo gibidirler küçükleri duvara asılabilir. İpek halılar büyüleyicidir ışığa doğru tuttuğunuz zaman renkler doğunun sihrini yansıtırcasına değişir. Fiyatlar büyüklüğüne ve metrekareye düşen düğüm sayısına göre değişir. Halılar evinizi değerlendirir ve özel bir tatilin şahane bir anısı olur.alıntıdır

SHERATON PARİS AİRPORT HOTEL


Stay connected at the Sheraton Paris Airport Hotel & Conference Centre – the only hotel built directly inside the International CDG Airport Terminal 2. We are also just steps away from the newly-built CDG VAL, a free automatic shuttle service which links the three airport terminals. Walk straight from your plane into a warm and welcoming environment.Just 10 minutes from the Paris-Nord Villepinte Exhibition Center and 30 minutes from the center of Paris via a convenient high-speed train, we are easy to reach and perfectly situated for the business traveler. You can also take the Train Grande Vitesse (TGV) with ease, as its station is directly below our hotel. It will take you to any of the main cities in France, as well as Brussels in one hour and Amsterdam in five hours.Our private conference center is the perfect place for an on-the-go meeting or a larger scale event. Your guests will appreciate our convenient location and our high technology equipment.Stay in touch with the Link@Sheraton experienced with Microsoft. Enjoy great Link amenities such as Ethernet data ports, Internet workstations, and printing services – all free. It’s a comfortable setting for busy travelers to come together.240 guest rooms and 12 suites are designed for your comfort. With 100% soundproof walls and our Sheraton Sweet Sleeper (SM) Bed, you will enjoy a refreshing night’s sleep after a long day of work or travel.Whether you’re in town for a meeting, sightseeing, or a layover, everyone at the Sheraton Paris Airport Hotel & Conference Centre will go out of their way to make you feel comfortable and at ease

2009 Rolls-Royce Phantom ve Phantom Extended Wheelbase


Rolls-Royce Motor Cars 2009 model Rolls-Royce Phantom ve Phantom Extended Wheelbase’e yapacağı ürün güncellemelerinin ayrıntılarını açıkladı.
2008’deki başarılı satış yılını temel alarak yeni yıl modeline aşamalı olarak bir dizi incelikli geliştirmenin dahil edilmesi Rolls-Royce Phantom’un süper lüks segmentinin en üst düzey ürünü olma ününü perçinleyecek.
Aracın ön görünüşünü Rolls-Royce Phantom Drophead Coupe ve Rolls-Royce Phantom Coupe ile uyumlu hale getirmek için yeni ve aerodinamik bir ön tampon tasarlanmış ve paslanmaz çelikle kaplı daha alçak bir ızgaraya entegre edilmiş. Dış taraftaki diğer yeni özellikler arasında LED kapı kolu aydınlatması ve standart olarak 21 inç dökme alüminyum jantlarından oluşuyor. İki jant seçeneği daha mevcut. Bunların ikisi de dövülmüş alaşımla imal edilmiş ve boyanmış ya da kısmen cilalanmış kaplamayla alınabiliyor. Güncellenmiş Rolls-Royce Phantom’un içinde, arkadaki yolcular, piknik masalarının içine monte edilmiş 12 inçlik monitörlere ses ve görüntü bağlantısı sağlayan, yeni RCA bileşik girişinden yararlanabilecekler. Diğer özellikler arasında entegre tutamaklara sahip yeni ön ve arka kapı iç kaplamaları ve C sütununda ilave aydınlatma sağlayan bir çift yeni çift yönlü okuma lambası sayılabilir. Arka klima kontrolü, ses düzeyi kontrolü ve elektrikli cam düğmeleri şimdi daha rahat olacak şekilde yeniden konumlandırılmış ve kapının içindeki ahşap kaplama bir panelin içine alınmış.

Geleceğin Klavyeleri

Cep telefonundan yansıyan ışıklı bir teknoloji ile önündeki yüzey üzerinde sanal bir klavye oluşturan teknoloji, geleceğin klavyesinin sinyallerini veriyor
Daha çok fantastik filmlerde izlediğimiz gelişmiş cihazlar her geçen gün gerçek olup evlerimize girerken, buyrun size yakın gelecekte kullanmaya başlayacağımız başka bir teknoloji. Cep telefonundan yansıyan ışıklı bir teknoloji ile önündeki yüzey üzerinde sanal bir klavye oluşturan bu teknoloji, geleceğin klavyesi olarak tanıtılıyor. Özellikle dokunmatik ekranlı cihazlar için kullanım kolaylığı oluşturan sanal klavyeyi biz de heyecanla bekliyoruz.
Kaynak: bytekno.mynet.web.tr

26 Mart 2009 Perşembe

HAVLU KENAR MODELİ


Çok güzel ve kullanışlı havlu kenarlar modelleri,yada çeyizlik ....Ne için yaparsanız yapın

16 Mart 2009 Pazartesi

BONCUK İŞLEMELİ HAVLU KENARLARI


Bunlarda boncuk işlemeli havlu kenar modellerim.İşlemesi biraz meşakkatli ama bitince ortaya çok hoş bir görüntü çıktı.

Hayadan Hayata Yayılan Güzellik....

Sevda-yı dildârdan gönül usandı / Güzelim cefadan niçin usanmaz / Demek ki üftadem odlara yandı / Hak’tan haya kılmaz kuldan utanmaz / (Dertli)
Yalnızca iyilik getirendir o; yalnızca sevgi biriktirendir… Kat kat şimdilik; dosya dosya güzelliktir hem… Elimizden tuttu mu bir kez yükseltir yükselttikçe kişiliğimizi de yüceltir yüceltilecek kadar… Haya, hayatın güzelliği…
”El-haya ve’l-edeb!” der eskiler; hayasızca bir tavır gördüklerinde, edep dışı bir söz işittiklerinde. Haya ki bir utanma duygusudur; ar ve namus perdesinden bestelenir zaman notalarında. Perde açıldı mı da bir kez; küser sahibine ve kaçar gider coğrafyamızdan bütün güzel nağmelerini toplayarak. Kişi ancak haya sermayesi kadar edîb olur çünki; ancak hayası ölçüsünde müeddeb sayılır. Yakışıksız işlerden alıkoyan da, kötüleri iyi kılan da odur hep.
Hayamızı yitirdik ve silinmiş boş kağıtlara döndü şimdi hayat. Lalezarlarımızda ayrıklar bitti hayasızlıktan; medeniyet birikimlerimiz ağıt sütunlarında kırıldı, yontulmuş mermerlerimiz damar damar çatladı. Zümrüdü ankanın kanatlarından kavruk baharlara döküldü safirler. İmkanın en dar kapısında oturup ruhumuzu şer ile şerh ettik; ve hayayı unuttuk. Esir kentlerin mahpusları gibi puslu sokaklara serpildi fırtınalı akşamlarda hayasızlık; ve göz kapaklarımıza kan damladı süveydalarımızdan. Her karanlıkta yağmurlar büyüttü acılarımızı ve her solukta biraz daha savaş, biraz daha şiddet, biraz daha kin, biraz daha vahşet, biraz daha.. biraz daha…
Hayamızı yitirdik ve Leyla’lar leylî renklere bağlar oldu zülüflerini. Hayalî ahlâk bezirganları bir nane çöpüyle tarttılar hayalarımızı hayal terazilerinde; haya içinde yaşarken hayal içinde öldük. ”Hayalî” tahallus eden şairler ”Haya-lı” hayatlar sürerlerdi hani de, kirpiklerinin arasından eski zaman sevdalarını damıtırken ”Geçmiş zaman olur ki hayalı cihan değer” derlerdi… Heyhât!.. Hayal meyal şeylermiş… Hayalî yükler bükmede şimdi belimizi.
Hayamızı yitirdik; ve tımarsız, kaşağısız, pusatsız bıraktık küheylanlarımızı; kılıçsız, kargısız, cevşensiz koyduk süvarileri. İkonlara gizlenmiş ruhbanlara çaldırdık ruhlarımızı. Akrep yuvalarından ecinni raksların ateşi sıçradı üzerimize. Kevn ü fesadda anılmamacasına yıktık eski ahitlerimizi, yeni ahitlerimizi. Ahdimiz haya üzerineydi, kaybettik ve ahlâkımız eskidi. Dönüş biletini giderken yırttık ahitleşmeye de, kutsal vadilerde nalınlarımızı ayağımızda unuttuk. Parlayan yıldızlarımızdan astroitler düştü bahtımıza. Filmin son karesiyle birlikte elif ve lam ve he de karardı. Kelamlarımızda yorulan harfler laf kılığında yağdı dünyamıza. Efsunlu sözlerle dolu hamayılların çörekotlarınca küçüldü ruhlarımız. Gizi çözen gecelerimiz, geceyi düğümleyen gizlerde gizlendi. Kafesinde sindirilmiş aslanlara dönünce ahlâk, avcıların tarihinde kötü figüranlar olarak anlatıldı haya; ve aslanlar kendi tarihlerini yazamadılar hiç.
Hayamızı yitirdik; ve münzevi hayallerde eklemledik âhlarımızı birbirine, düşlere karışan hayatımızı zincir yaptık. Huzurun ak sayfalarına derunî sağanaklardan kan revan acılar gönderdik. Gazeller ve kasideler hep yitik sevdalarda döndü mersiyeye… Ağladık geceler ve gündüzler boyu, ağlayacağız aylar ve yıllar yılı…
Haya… Aaah, en eski yitiğimiz…
Hayadan ötesi hayal, aslı yok bir düşünce…
Hayadan öte hayat, esası bozuk günce…
İskender PALA

TÜRKLERE ÖZEL PASSATLAR


Türkiye’de yeni bir donanım konseptine imza atmak amacıyla tasarlanan Passat ve Passat Variant Exclusive serisi, 55 bin 760 YTL’den başlayan fiyatlarla satılıyor.

Türkiye’ye özel olarak hazırlanan Exclusive donanımının en büyük özelliği ön yolcular kadar arka koltukta seyahat eden yolcuların güvenliği ve konforunun da düşünülmüş olması. İş adamları için bir ofis, aileler için ise konforlu bir mekan olarak tasarlanan Exclusive’de Vienna deri döşeme, ısıtmalı ön ve arka koltuklar, elbise askısı, elektrikli arka cam ve manuel arka yan cam perdeleri ve çift bölgeli klima özelliği de standart olarak sunuluyor.

VW Passat Exclusive sahipleri, Blueooth özelliği ile ellerini direksiyondan kaldırmadan cep telefonları ile konuşabilecekler. Ayrıca 230 Volt elektrik soketi ile araçlarını ofis olarak kullanmak isteyen iş adamları diz üstü bilgisayarlarını, kalabalık aileler ise küçük bir buzdolabını çalıştırabilecek. VW Passat Exclusive serisinde 1.6 litre FSI benzinli motor, manuel ve tiptronik şanzıman seçenekleriyle beraber sunuluyor. 2.0 litre TDI motorlu versiyonlarda da hem manuel hem tiptronik DSG şanzıman seçeneğine yer veriliyor. ABS, ESP, ASR, EDL, EBD, ön sis farları, 8 adet hava yastığı, ön ve arka park mesafe sensörleri, kendiliğinden kararan iç dikiz aynasının yanı sıra elektromekanik park freni ve elektronik kontak kilidi de aracın standart donanımında yer alıyor.

1.6 lt FSI benzinli motorlarda 55 bin 760 YTL ve 2.0 lt TDI dizel motorlarda 75 bin 940 YTL’den başlayan kampanyalı anahtar teslim fiyatları ile satışa sunulan Passat ve Passat Variant Exclusive’ler hem araçlarını ofis olarak kullanmak isteyen iş adamlarına hem de araçlarında konfor arayan ailelere hitap ediyor. alıntı

Yorgunluğa karşı karanfil

Osmanlı mutfağının vazgeçilmez bir baharatı olan karanfil; yorgunluğa çok iyi geldiği bilinir ve kuvvet macunlarında ve aşurede sıklıkla kullanılır.Çiçekçilerin satışa sundukları ve halk arasında bilinen karanfil çiçeği ile hiçbir alakası yoktur. Anavatanı Endonezya ve İspanya olarak bilinir. Hindistan ve Sri Lanka’da bol miktarda yetiştirilir ve bu mutfakların vazgeçilmez baharatıdır. Avrupalılar karanfili turşu ve tatlılarında çeşni vermesi amacıyla kullanırlar.

Diş ağrısına karşı etkili
Karanfil ağacının tomurcuklarından elde edilen bu baharat, odunumsu ve koyu kahve-siyah renklidir. Yaklaşık iki-üç santimetre boya eriştiklerinde hasat edilirler. Anadolu’da halen çürük dişlerde ağrı kesici olarak kullanılmaktadır. Çürük dişin oyuğuna, ezilmiş kuru karanfilin bir parçası yerleştirilir veya da yağından bir damla damlatılır. Ağrı kesici gücünü içerdiği gallik asitten alır. Genel bir kural olmasa da lokantalarda içki kokusunu almak için masanıza bir çanakta karanfil sunulur.

İshale karşı
Onu ilk araştırmaya başladığım yıllar doksanlı yılların başlarıydı. Kuru karanfilde beni ilk şaşırtan, içeriğinde alpha-kadinol, alpha-kubeben ve maslinik asit etkin maddelerinin aynı anda bulunmasıydı. Bu üç ana etkin maddeyi başka hiçbir bitkinin çiçeğinde aynı anda bulamazsınız. Bu özellik karanfile özgüdür. Onun bu ayrıcalığı ishale karşı bu üçlünün bir arada bulunmasında saklıdır. Eğer ishal olduysanız hiç çekinmeden karanfil kürünü birkaç gün uygulayabilirsiniz. İshale bağlı karın sancılarını, bağırsak hareketliliğini kısa zamanda nasıl ortadan kaldırdığını hayretle gözleyebilirsiniz.

Direnci artırır
Karanfilin alternatifi yoktur. Onun sahip olduğu bazı özellikleri ve kimyası başka hiçbir bitkiyle veya baharatla mukayese edilemez. Kendinizi yorgun mu hissediyorsunuz? Zihin yorgunluğunuz da mı mevcut? Başınızda veya üzerinizde bir ağırlık mı hissediyorsunuz? Veya gergin misiniz? Bir bardak su kaynatın ve hemen sıcakken üzerine dokuz-on adet karanfil tanelerinden ilave ediniz. Beş-altı dakika bekledikten sonra karanfilleri içerisinden çıkarmadan yudum yudum içiniz. En geç on dakika sonra yorgunluğunuzun gittiğini, vücut direncinizin arttığını gözlemleyebilirsiniz. Çok daha önemlisi, günün yorgunluğuna bağlı zihin yorgunluğunuzun ortadan kalktığını daha dinamik düşünsel güce sahip olduğunuzu hayretle hissedebileceksiniz.Üzerinizdeki gerginliğin de yavaş yavaş ortadan kalktığını göreceksiniz. Karanfilin bu konudaki etkilerini daha da artırmak istiyorsanız, kendinize bir çay demleyip içerisine 10-12 adet karanfil atınız, birkaç dakika bekledikten sonra çayınızı yudumlayarak keyfini çıkartınız. İçtikten 5-10 dakika sonra zihin yorgunluğunuzun kaybolduğunu ve daha zinde olduğunuzu hayretle gözlemleyebilirsiniz. Bu amaçla uygulayacağınız karanfilli çayı haftada 3-4 defadan fazla uygulamayınız ve alışkanlık haline getirmeyiniz.

Sağlığınızı korumak için, mutlaka için!



Kış aylarında artan grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunabilmek için bağışıklık sistemini destekleyen kuşburnu, ıhlamur ve adaçayı gibi bitki çaylarının tüketilmesi önerildi.
Kara kış geldi, kapıya dayandı. Peki vücudunuz kış hastalıklarına ne kadar hazırlıklı? Konya Vakıf Hastanesi diyetisyeni Serpil Koygun, havaların soğumasıyla birlikte bağışıklık sisteminin, vücut direncinin zayıfladığını belirtti. Bunun sonucunda da grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların baş gösterdiğini vurgulayan Koygun, ''Bağışıklık sisteminin güçlü tutulması ve hastalıklara karşı daha dirençli olabilmek için gün içerisinde tüketilen gıdaların karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral içeriklerinin yeterli ve dengeli olmasına dikkat edilmeli'' dedi.
Koygun, günlük tüketilen yağ miktarının fazla olmasının bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olacağından aşırı yağlı gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: ''Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3, ayrıca zeytin ve fındık yağında bulunan omega-9 yağ asitleri ve E vitamini, bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesinde önemli rol oynar. Güneşin azaldığı bu günlerde vücudumuz güneşten alınan D vitamininden yoksun kalır. Bu nedenle kemik ve diş gelişimi için önemli olan D vitamininin ana kaynağı balığın da haftada 2 -3 kez tüketilmesinde fayda vardır.''
Soğuk günlerde çay ve kahvenin yerine çok önemli bir antioksidan olan, bağışıklık sistemini destekleyen, C vitamini kaynağı kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi bitki çaylarının tüketilmesini öneren Koygun, vücuttaki toksik maddelerin atılması için de kışın mutlaka günde 2 -2,5 litre su alınması gerektiğini bildirdi. Koygun, kışın her öğünde mutlaka sebze, taze salata ve günde ortalama 5 porsiyon meyve tüketilmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: ''Yumurta, süt ve süt ürünleri, balık, taze sebze ve meyveler güçlü bir antioksidan olan A vitamininin kaynaklarıdır. A vitamini enfeksiyonlara karşı vücudu korur. Bu nedenle her gün 3 -4 kuru kayısı, haftada 1 -2 yumurta, günde 2 -3 bardak süt ve ürünleri tüketilmeli. Kaliteli protein içermesinden dolayı da düzenli olarak haftada 3 -4 kez kırmızı et, tavuk ve haftada 2 kez bakliyat grubu yenmelidir.''
Koygun, kış aylarında özellikle vitamin ve mineral tabletlerinin sağlığı korumak amacıyla bilinçsizce kullanıldığını, bu ilaçların doktor önerisi dışında vücuda alınmasının sakıncalı olabileceğini sözlerine ekledi. kaynak:stargazete

ŞALGAM SUYU NEDİR,NASIL YAPILIR,FAYDALARI


Buyrun şalgam suyu yapımında şalgam, kırmızı havuç, bulgur unu, tuz ,maya ve su kullanılır. şalgam suyunun fermantasyonu iki aşamada gerçekleşir
Birinci aşama ekşi maya, tuz ve su ile karıştırılarak bulgurun hamur haline getirilmesidir. ikinci aşama bulgurun su ile ekstraksiyonu sonucu elde edilen sıvının dilimlenmiş şalgam ve kırmızı havuç ile fermantasyonudur. iştahı açar, Laktik asit içerir, sindirimi kolaylaştırır. B grubu vitaminleri içerir, sinirleri yatıştırır. mide ve karaciğere faydalıdır,
kalsiyum, potasyum ve demir içerir, kemik ve dişleri kuvvetlendirir. afrodizyak özelliği vardır. 100 gramında 20 kalori olan şalgam, A–B– c vitamini içerir. kalp, damar ve göz sağlığı için faydalıdır. Vücuttaki toksinleri atmak, kolesterolden uzaklaşmak, stresten kurtulmak için bolca yenip, suyu içilir.
idrar söktürücü, romatizma, nikris ağrılarına, mafsal şişliklerine, böbrek kumu ve taşının dümsine, apse, dolama, kan çıbanı, donma, ergenlik sivilceleri, egzama, göğsü yumuşatıcı, akciğer ve bronşları temizler, boğaz iltihabına, pekliğe, şeker hastalarına verilir.
Toksinleri atmaya yarayan, süt asidi, fosfor, kalsiyum, potasyum, stresi önleyip sinirleri yatıştır. şeker ve vitamin yönünden çok zengin olan şalgam arsenik, kalsiyum ve madeni tuzlar içerir. kansızlık için ideal bir ilaç olup, yaprakları da kökü gibi kalsiyum demir, bakır ve iyot içerir.
Vücutta şişliklerin üstüne konduğu gibi, el ve ayağı donanlara haşlanıp lapası sürülür. Haşlanan suyu ile Saçlar yıkandığında beyazlaşmayı önler. Kökünün haşlanıp içilmesi sindirim güçlüğünü giderir. Nikris hastalığına iyi gelir. Akciğer ve bronşları temizleyen şalgam, pekliği giderdiği gibi bazı cilt hastalıklarında da merhem gibi kullanılır Yaşlıların ayak üşümelerini gidermek için kalın, etlice soyulmuş, 2 şalgam kabuğu, 1 çay bardağı ısırgan otu ile 1 litre suda haşlanıp haftada 2 gün ayaklar bu suyla yıkanır

Mevsime Göre Dekorasyon Değiştirin

Sıcak renk tonları taşıyan tüylü, yumuşak kumaşlar, kışı keyifli ve sıcacık geçirmek için ideal. Bahar içinse çok daha serin ve ferah bir görünüme ihtiyacınız var. İşte size mevsimlere göre evinizin görünümünü değiştirmenizi sağlayacak hızlı ipuçları.
Nasıl mı?
- Havalar soğuduğunda mobilya ve eşyalarınızın üzerini örtmek için tüylü ve sıcak tutan örtü takımlarını tercih edebilirsiniz. Havalar ısınmaya başladığında ise bunları kaldırabilir ya da yerlerine yumuşak pamuklu veya ipekli örtüler serebilirsiniz.
- İlkbahar geldiğinde yatağınızdaki yün dolgulu yorganı kaldırıp, yerine çok daha hafif pamuklu bir yatak örtüsü ya da sade pamuklu bir pike kullanabilirsiniz.
- Çam ağacı çiçek süslemelerini ve yılbaşını hatırlatan renk tonlarını, ilkbahar ve yaz ayları geldiğinde çok daha açık ve canlı renklere dönüştürebilirsiniz. Koyu pirinç veya seramik kapların yerine de saydam cam veya kristal vazolar tercih edebilirsiniz.
- Koyu desenli dekoratif yastık kılıflarınızı çok daha ferah bir görünüm yaratacak çiçek baskılı ya da daha sıcak havalar için ekose desenli kılıflarla değiştirebilirsiniz. Dekoratif yastık kılıflarını değiştirmek yerine iki farklı yastık takımını sıcak ve soğuk mevsimlere göre değiştirerek de kullanabilirsiniz.
- Eğer vitrininizde tabak koleksiyonunuz varsa, kışa uygun klasik tasarımlı olanları yaz geldiğinde çiçek desenli porselenlerle değiştirebilirsiniz.
- Tersi çevrilebilir perdeleriniz varsa mevsim değişikliklerine göre perdelerinizi canlı tonlardan nötral tonlara kolaylıkla çevirebilirsiniz.
- İlkbahar ve yaz mevsimlerinde sehpanızın üzerine bahçe dergileri ve çiçek kitaplarını koymayı unutmayın. Bunlar dışarının canlılığını içeriye getirmenize ve evinize renk katmanıza yardımcı olur.
Öneriler:
1. İlkbahar ve yaz dönemlerinde kullandığınız renk ve aksesuarlarda, açık renk tonlarını ve hafif görünümü tercih edebilirsiniz.
2. Mevsimlere göre değişiklik yapmak, uzun süredir ortalarda gözükmeyen bazı eşyalarınızı ortaya çıkarmanıza ve belli bir süre de olsa bu eşyaları dekorasyonunuzun merkezi bir parçası haline getirmenize fırsat verir.
3. Dekor değişikliğini bahar temizliği gibi bir seferde yapabileceğiniz gibi bu değişimi günlere ya da haftalara da yayabilirsiniz. Ufak değişikliklerin ile evinizde yaratacağı farklılıkları görünce şaşıracaksınız.
4. Eğer kış uzun geçeceğe benziyorsa, yerde hala kar olsa dahi ilkbahar eşyalarınızı çıkarın. Belki sıcak battaniyeleri kullanmaya devam edeceksiniz ama ilkbahar esintisi taşıyan eşyalar evinize çok daha aydınlık ve canlandırıcı bir görünüm verecek.
Kaynak: Evim Dergisi

Kırışıklık Giderici Masajlar

Başınızı dik tutun. Kollarınızı omuz hizasında kaldırın ve ellerinizi başınızın üzerine koyun. Baş parmaklarınızla başınızın arkasını bastırın, diğer dört parmağınız saç diplerinizin hizasında alın bölgesinde olsun. Şimdi dört parmağınızı, baş parmağınızın hizasına doğru baş derinizde kuvvetli bir basınç oluşturacak şekilde bastırın. Parmaklarınızı serbest bırakın ve aynı egzersizi üç kez tekrarlayın.
Önerimiz: Bu egzersizi haftada üç kez tekrarlayın. Bir ayın sonunda ilk değişiklikleri fark edeceksiniz.
Göz altı torbaları için faydalı masajHer iki baş parmağınızı ensenizin üst tarafına bastırın. Diğer parmaklarınızı göz hizasında şakaklarınıza koyun. Şimdi parmaklarınızı şakaklardan baş parmaklarınıza doğru yumuşak hareketlerle geriye doğru itin. Tüm parmaklarınız kulaklarınızın arkasında toplandığında 5 saniye boyunca iki baş parmağınızla ensenize kuvvetli bir baskı uygulayın. Daha sonra parmaklarınızı rahat bırakın ve egzersize yeniden başlayın. Aynı hareketi 3 kez tekrarlayın.
Önerimiz: Eğer bu egzersizi haftada 3 kez tekrarlarsanız, ilk sonuçları bir ayın sonunda almaya başlarsınız.
Göz çevresi kırışıkları için yararlı masaj yöntemi
Her iki elinizi rahat bir şekilde ellerinizin üstü dışarıyı gösterecek şekilde şakaklarınızın üzerine koyun. Ellerinizi kulak hizasına doğru çekerken yüzünüzün gerginleştiğini hissedeceksiniz. Bu sırada gözleriniz sıkıca kapalı olsun, öyle ki, göz kapaklarınızdaki titremeyi hissedin. Gerginliği çözdükten sonra egreszisi yeniden tekrarlayın.
Üst göz kapakları için faydalı masajGözlerinizi kapatın. İşaret parmaklarınızla göz kapaklarınızı içeriden dışarıya doğru basınç oluşturacak şekilde bastırın. Bu sırada gözlerini açmayı deneyin, ama parmaklarınızın baskısından bu mümkün olmayacaktır. Bu egzersiz göz kapağı kaslarını güçlendirecek, sarkmalarını engelleyecektir.
Dudak çevresi kırışıklık önleyici masajDudak çevresindeki elastikiyetini kaybetmiş cilt için parmaklarınızı yanaklarınızın üzerine koyun. Parmak uçlarınız ağız hizasında olsun ve ellerinizle yüzünüzü yukarıya doğru kaldırın. Bunu yaparken yüzünüzde başka kırışıklıkların olmamasına dikkat edin. Dudaklarınızı sanki “o” diyecekmiş gibi açın. Aynı anda ağzınızı kapatmaya çalışın. Bu sırada yüzünüzde oluşan güçlü gerginliği hissedeceksiniz.
Düz bir boyun için kırışıklık önleyen masaj önerisiSağ elinizi sol şakağınızın üzerine koyun. Sağ eliniz başınızı sola çekecektir. Bu sırada karşı bir baskıyla boyun kaslarınızı hareket ettirin. Şimdi sol elinizi sağ şakağınızın üzerine koyun ve aynı hareketi tekrarlayın.alıntı

NANE YE ZEKİ OL....

Nane güzelliğin hizmetinde
Sadece diş macunlarında, çiğnediğimiz sakızda ya da içtiğimiz çaylarda karşımıza çıkmıyor. Nane, vücut jeli, saç şampuanı, ayak bakım kremleri ve yüz peelingi olarak güzelliğimizin de hizmetinde.
Biliyor musunuz, aslında nane bitkisi (mentha piperita) yüzyıllar öncesinin en etkili tedavi edici otlarından biri olarak biliniyor. Eski Mısır’da sıkça kullanılan bu bitki, ferahlatıcı, enfeksiyon önleyici etkileriyle karın ağrıları ve mide kramplarında birebir tedavisiyle biliniyor.
Daha ne yapıyor derseniz; acıları azaltıyor, susuzluğu gideriyor ve canlılık veriyor. Ayrıca nane çayı içerdiği uçucu yağların yanı sıra bileşimindeki sayısız vitaminle vücudun bağışıklık sistemini güçlendirici etkisiyle öne çıkıyor.
Yüzyıllar önce eski Yunanlılar ve Romalılar’ın güzelleştirici etkisini keşfettikleri nane, bugün neredeyse her diş macununun bileşiminde bulunuyor. Ayrıca cilt ve saç bakımında da bu taze yeşil bitkinin olumlu etkileri var. Nane, cildi yatıştırıyor ve yağlı saçlarda ve kepek önleyici özelliğiyle tercih ediliyor. Naneli ürünlerin özellikle sabahları mükemmel bir uyandırıcı oldukları bir gerçek. Çünkü nane kan dolaşımını harekete geçiriyor.
Nane ye, zeki ol
İşte, nane bitkisinin inanılmaz bir özelliği daha… ABD Cincinnati’de yapılan araştırmalar sonucunda nanenin insan beynini çalıştırıcı bir özelliği ortaya çıkarılmış. Araştırmacılar, nane kokusunda konsantrasyon yeteneğinin daha etkili olduğunu ortaya koymuşlar.alıntıdır

PIRASA DOLMASI


Pırasayı sevmeyenler bir de böyle deneyin yemeyi,bayılacaksınız tadına....
Malzemeler
Yarım kilo kıyma
1 çay bardağı pirinç
1 tane kuru soğan
Yarım demet maydanoz
1 çay kaşığı kara biber
1 tatlı kaşığı pul biber
1,5 tatlı kaşığı tuz
1,5 tatlı kaşığı nane
1 çorba kaşığı biber salçası
1 kg. pırasa (iri)
Yapılışı
Pırasaları bir parmak kalınlığında kesin. Dışta üç yaprak kalana kadar içteki yaprakları çıkarın. Tuzlu suda çok az haşlayın. Bu arada iç malzemeyi hazırlayın. Doğranmış maydanozu, önceden ıslatılmış pirinçleri ve baharatları ekleyip karıştırın. Pırasaların içlerini hazırladığınız harçla doldurun ve yatay olarak tencereye dizin. Üzerlerine parça parça margarin koyup kısık ateşte pişirin.AFİYET OLSUN...

HİNDİSTAN CEVİZLİ TATLI


Malzemeler
6 yumurta
1 su bardağı hindistan cevizi
1 su bardağı şeker
1 su bardağı un
1 su bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Şerbeti
2 su bardağı şeker
3 su bardağı su
Yapılışı
Yumurtaları ve şekeri iyice çırpalım.Köpük köpük kabarıp rengi beyaza yakın olunca çırpmayı bırakalım.Sıvıyağ,hindistan cevizi, un ,kabartma tozu ilave edilir ve vanilya eklenerek tel çırpıcı veya spatula ile karıştırılır. Yuvarlak borcam tepsiye dökülerek önceden ısıtılmış 175derecelik fırında 25-30 dakika pişirilir. Altı ve üstü kızarınca fırından çıkarılır, bir kenarda soğumaya bırakılır.

Şimdi Şerbeti hazırlayalım.Şeker,su bir tencerede 10 dakika kaynatılır,daha sonra soğuyan kekimize ılık olarak dökülür.Soğuduktan sonra hindistan cevizi ile süslenip servis yapılır.Afiyet olsun...